Gözden kaçırmayın

Afyonkarahisar'da Bayram Töreni GerçekleştiAfyonkarahisar'da Bayram Töreni Gerçekleşti

İYİ parti il başkanı Muhammet Mısırlıoğlu, haftalık basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu.
15 Mayıs sabahı güneşli bir güne ve aydınlık yarınlara uyanacaklarını söyleyen Mısırlıoğlu; “Yerle yeksan olan ekonomik düzenimizi ayağa kaldıracağız. Ülkemizde genç, yaşlı, işçi, emekçi her kesim refaha kavuşacak. Sandıklarımıza sahip çıkıp her türlü düzenbazlığa karşı koyacağız.
Milletimizin güvenini boşa çıkarmayacağız. İYİ Parti olarak Tüm Türkiye’de olduğu gibi Afyonkarahisar’da da olmaz denileni olduracak, tabuları yıkacağız”dedi.
Basın toplantısı öncesi İYİ Parti ailesine katılan iş insanı Salih Kılınç’a rozetini il başkanı Mısırlıoğlu takarak hayırlı olsun dedi.
Mısırlıoğlu basın toplantısında şunları söyledi.
‘Değerli arkadaşlar; bu gün sözlerime Türk Milliyetçiliğinin başbuğu merhum Alparslan Türkeş’i vefatının 26. Yılında rahmetle anarak başlamak istiyorum.
Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerine ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkelerine bağlılığımız ve bu dava yolundaki kararlılığımız büyük devlet adamı Başbuğ Alparslan Türkeş’ten mirastır. Mekânı cennet olsun inşallah.
Bizler bu kutlu davamızdan dönmedikçe köpekler havlamaya devam edecek… Biz sabır ve sükunetten ayrılmadıkça birileri sabrımızı zorlamaya devam edecek…
Biz sağduyu çağrısı yaptıkça birileri öfke ve nefret kusmaya devam edecek…
Biliyorsunuz geçtiğimiz hafta İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı’na silahlı saldırı gerçekleşti. Biz alenen hedef gösterildik ve birileri bundan güç alarak bize silahla saldırdı…
Böylesine çirkin bir olayın ardından bir tek kelime dahi sağ duyu çağrısı yapmayan, geçmiş olsun demekten bile imtina eden AKP, olayı en az 200 metre uzaklıktaki inşaat bekçisinin üzerine yıkarak masumiyet maskesine büründü…
Meydanlarda kin ve nefret kusan AKP lideri, devletimize ve milletimize yakışmayan bu çirkin saldırıyı kimlerin kimlerden güç alarak gerçekleştirdiğini gayet iyi biliyor.
Biz de biliyoruz. Milletimiz de biliyor… Terörle mücadele yerine müzakere ettikleri yetmezmiş gibi bir de terörizme özendiriyorlar.
Bunlar da yetmezmiş gibi, “iki kurşun için ortalığı velveleye veriyorlar” diyerek bizi eleştirmeye kalkıyorlar. Şehitlerimize sıkılan kurşunlara ses çıkarmadığımızı söylüyorlar…
Şehidimize kelle diyenlerin eteğini öpenler söylüyor bu sözleri… Şehidimizin kız kardeşine ‘abin de bu mesleği seçmeseydi’ diyenler, askerlik yan gelip yatma yeri değildir diyenler, askerimiz başına çuval geçirtenler ne çabuk unuttular bunları da şimdi bize çamur atıyorlar…
Biz unutmadık ama Sayın Uluçay, davul zurnayla terörist karşıladığınızı da peşmergelerle sahnede el ele kol kola duruşunuzu da, Sayın Öcalan diyenlere çanak tuttuğunuzu da unutmadık…
Ağzınızdan çıkanı kulağınız duysun. İYİ Parti, mecliste grubu olan bir partidir. İYİ Parti, cesurların ve vatanseverlerin bulunduğu bir partidir.
Sizin iki kurşun dediğiniz sadece bizim parti binamıza sıkılmamıştır.
O kurşunlar Türk siyasi tarihine, İYİ Parti seçmenine, demokrasiye ve adalete sıkılmıştır.
Bunlar bizi yıldırmaz, aksine güçlendirir. Daha çok kenetleniriz birbirimize ve davamıza. Bu da böyle bilinsin. Korkmuyoruz, yılmıyoruz, vaz geçmiyoruz…

Milleti bölen, ayrıştıran, ötekileştiren bir dil ile toplumun yüzde yetmişini temsil edecek Milletvekili adaylarımıza terör örgütünün adayları ve Millet ittifakımızı destekleyenlere de terörist yakıştırmasını yapan zihniyete bir ayna tutalım bakalım…
Habur’da akladıklarınızı, TRT’de seçim kazanma uğruna Röportaj yaptırdıklarınızı, Fetö terör örgütünün siyasi ayakları araştırılsın önergelerinin TBMM’de AKP ve MHP oyları ile reddedilğini bu millet unutmadı, unutmayacak…

İnanıyorum ki 14 Mayıs’ta millet son sözünü söyleyecek, İYİ Parti de bu zulme olması gerektiği gibi demokrasi silahıyla dur diyecek! Az kaldı, geliyoruz.
Ayak sesimizin ürküttüğü kesim ne kadar çirkinleşip çirkefleşirse biz o kadar emin adımlarla yürüyeceğiz. 14 Mayıs öncesi partimiz milletvekili adaylarını belirleyebilmek için ön seçimler yaptı.
Afyonkarahisar’ımızda da partililerimiz sandık başına gitti. Yoğun bir katılımla gerçekleşen ön seçimlerde il ve ilçelerimizde 6 binden fazla üyemiz oy kullandı.
Birbirinden kıymetli aday adaylarımız sevgi, saygı ve hoş görü çerçevesinde birbirleriyle yarıştı.
En fazla oyu alandan ziyade bu seçimin kazananı demokrasi oldu. Kazanan İYİ’ler oldu.
Ben aday adaylarımız başta olmak üzere il ve ilçe teşkilatlarımıza, yol arkadaşlarımıza bir kez daha sizlerin huzurunda teşekkür etmek istiyorum. 14 Mayıs’a büyük zaferimizi hep birlikte kutlayacağız inşallah…
Ülkemizin hiç bitmeyen hatta gittikçe büyüyen sorunu ekonomi, yama yapılarak kapatılmaya çalışılan fiyaskolarla dolu…
Vatandaşın zerre kadar inanıp güvenmediği TÜİK, hükümetin lehine algı yaratmaktan başka hiçbir işe yaramıyor artık…
Yine öyle rakamlar açıklamışlar ki görenler hayrete düşüyor. TÜİK bu verileri hangi kesimden alıyor acaba diye düşündürüyor…
Zaten önemli olan onların açıkladığı rakamlar değil. Vatandaşın sofrasında kaynayan tencere. Babanın evladına verdiği harçlık, Pazar alışverişini yapan hanımların gerçeği önemli olan…
Fakirleştirdiğiniz, kutuplaştırdığınız bu insanlardan, çıkıp bir beş yıl daha istiyorsunuz. Bu millet sizin hangi sözünüze inansın. 20 Yılda 100 yıl geriye götürdüğünüz ülkeyi yeniden şahlandıracağız diyorsunuz. Artık 15 yaşındaki çocuklar bile size inanmıyor, güvenmiyor.

Her seçim öncesi alışık olduğumuz görüntüler var biliyorsunuz… Yıllarca gerçekleştirilmeyen vaatlerde son viraja girilir, seçim sonrası tarihlere yeni vaatler verilir, seçim yaklaştığında sokaklarda caddelerde gezilip çocuklara oyuncak, yetişkinlere çay, makarna dağıtılır…
Şimdi benzer bir durum yaşandı yine. Sayın Erdoğan aldı eline bir balya 200 TL’yi, sokakta yürürken çocuklara dağıttı. Hatta eline uzanan bir vatandaşa da dur, ayıp ayıp! Diye tepki gösterdi.
Ben bu görüntüleri görünce aklıma eskiden verilen bayram harçlıkları geldi…

Büyüklerimiz harçlık verirken bile kasım kasım kasılmayı bırakın, nezaketen arkasını döner, parasını çıkarır elimize tutuştururdu.


Aynı şekilde askere giden gençlerimize de el öptürürken avucuna kıstırılırdı eskiden. Şimdi 200 TL’lik banknotlar göstere göstere çocuklara dağıtılıyor.
İyi de sormazlar mı adama, kimin parasını kime dağıtıyorsun diye?
Milletini muhtaç duruma düşürüp de ona dilenci muamelesi yapan başka bir iktidar daha yoktur herhalde…

İnsanların alım gücü öyle düştü ki… Artık soğanı, patatesi, limonu sayıyla alıyor vatandaş…
Karpuzu, baklavayı dilimle almaya; kıymayı kiloyla değil gramla almaya alışmıştık ama soğanı sayıyla almak çok zorumuza gidiyor…

Vatandaş geçim derdine düşmüşken birilerinin parayla gövde gösterisi yapmaya çalışmasını çok manidar buluyorum…


Ruhsuz, duygusuz bir ifadeyle elindeki para destesini dağıtan bir siyasi Cumhurbaşkanı değil, milletin derdiyle dertlenen, kibirsiz, partiler üstü bir Cumhurbaşkanı istiyoruz. Öyle de olacak Allah’ın izniyle...


İktidar olmanın gücüyle düşünce özgürlüğünü ortadan kaldırıp biat eden bir toplum yaratmaya çalışan zihniyet, bu kez de genç tasarımcı Mahir Akkoyun’u yaka paça gözaltına aldı…

Tasarımlarında eleştirel bir yaklaşım kullanan bu genç kardeşimiz resmen zorbalıkla karşı karşıya kaldı… Peki hiç düşündünüz mü bu kardeşimiz bu eleştirilerini muhalefete yönelik yapsaydı bu şekilde mi karşılanırdı? Ödüllendirilirdi. Ama şimdi cezalandırılıyor.
Yönetimdeki ikiyüzlülüğü görüyor musunuz? Yargıdaki adaletsizliği görüyor musunuz? Despotluğu, kendini beğenmişliği görüyor musunuz? Bu baskıcı zihniyet, toplumu daha fazla sindiremeyecek. İtaatkar bir toplum düzeni yaratmaya çalışanlar gidecek, yerine her fikre saygı duyan, eleştiriye açık bir yönetim anlayışı gelecek.
Bu düzen değişecek arkadaşlar başka yolu yok. Bu düzen değişecek…
Bu gün hayat pahalılığını yüzlerine vuran bu genç nasıl cezalandırıldıysa yarın da gençlerimizi korkutup sindirmeye çalışanlar cezalandırılacak. Az kaldı, çok az kaldı…
AKP’nin kadrolu milletvekili Sayın Veysel Eroğlu, partisindeki yerinin sağlamlığından olsa gerek; devamlı çeşitli görevlere getiriliyor. Bu kez de TBMM Deprem Araştırma Komisyon Başkanı olmuş. Ve şöyle bir cümle kurmuş: “Bütün Türkiye'deki riskli bölgelerden başlayarak depreme hazırlık yapılması şart” 20 yıldır iktidarda olan bir partinin kadrolu siyasetçisi, çok önemli bir tespit yapmış.
Kimsenin düşünemediğini düşünmüş ve depreme hazırlık yapılmasının şart olduğunu söylemiş…
Şimdi ben soruyorum kendisine, 20 yıldır aklınız neredeydi? Binlerce canımızın enkaz altında kalması mı gerekirdi?

Deprem değil, sizin ihmalkarlığınız, basiretsizliğiniz geç kalmışlığınız kopardı insanlarımızı hayattan…
Bunun vebalini nasıl ödeyeceksiniz bakalım…

Afyonkarahisar Belediyesi’nin desteklediği tekstil fabrikasında maaşını alamayan çalışanlar haklarını arıyor… Arıyorlar aramasına ama gücünü AKP zihniyetinden alan yetkililerin can yakan tavrıyla karşılaşıyorlar ne yazık ki… Şehit yakını olan ve hakkı olanı almak için mücadele veren vatandaşımıza “burada şov yapmaya gerek yok” diyen zihniyet, gücünü kimden alıyor dersiniz? Kendinize gelin efendiler!
İşçinin emekçinin hakkını vereceksiniz. Kıt kanaat geçinen, alnının teriyle helalinden rızkını kazanmaya çalışan bu insanlardan ne istiyorsunuz?
Peygamber efendimizin sözlerinden de mi feyz almaz utanmazsınız? Peygamberimiz "İşçinin ücretini teri kurumadan önce veriniz" buyuruyor. Siz neyin mücadelesini veriyor, neyin yüzsüzlüğünü yapıyorsunuz?
Afyonkarahisar Belediyesi demişken bahsetmemiz gereken bir konu daha var.
Ne yazık ki yerel yönetim konusunda hiçbir donanımı olmayan Sayın Başkanımız şehrin her bir noktasında köstebek yuvasına dönmüş yolları onaracağına belli başlı inşaat firmalarına rant sağlama peşinde…

Bakın Ali İhsan Paşa Mahallesi’nde bir sokak göstereceğim size…
Artık köylerimizde bile alışık olmadığımız görüntüler bunlar. Yolun yarısı yok neredeyse. Ne araçlar seyredebilir, ne çocuklar oynayabilir ne engelli kardeşlerimiz geçebilir. Kışın çamurdan adım bile atılmaz bu yolda. Ama bu yol 1 senedir bu halde…
Temel görevi vatandaşa hizmet götürmek olan belediye, hangi işler peşinde koşuyorsa en temel görevini savsaklıyor gördüğünüz gibi…

Devşirme siyasetin yerine demokratik adımların atıldığı bir Türkiye için biz benliğimizi bir kenara bıraktık. İnşallah 15 Mayıs sabahına zaferle uyanacağız. Allah bizim birliğimizi dirliğimizi bozmasın. Gücümüze güç katanlara selam olsun…
Allah’ın izniyle 15 Mayıs sabahı güneşli bir güne ve aydınlık yarınlara uyanacağız. Yerle yeksan olan ekonomik düzenimizi ayağa kaldıracağız. Ülkemizde genç, yaşlı, işçi, emekçi her kesim refaha kavuşacak. Sandıklarımıza sahip çıkıp her türlü düzenbazlığa karşı koyacağız.
Milletimizin güvenini boşa çıkarmayacağız. İYİ Parti olarak Tüm Türkiye’de olduğu gibi Afyonkarahisar’da da olmaz denileni olduracak, tabuları yıkacağız.
Bu duygu ve düşüncelerle 14 Mayıs’ta yapılacak olan seçimlerin ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum ve adaylarımıza bir kez daha başarılar diliyorum”dedi.